N TPAIANEION) olarak karşımıza çıkmıştır(Resim). Bu durumda sikkedeki en az altı sütunlu tapınağın hangi tapınak olabileceği araştırılmış ve bu tapınak olabileceği sonucuna varılmıştır (Resim 11, Plan 3). Çünkü bu tapınak Adada tapınakları içinde en geniş cepheye (11.66 m.) sahip olanıdır. Bilindiği gibi sikkeler üzerindeki tapınak tasvirlerinde hiçbir zaman sütun sayısında çoğaltma yapılamaz. Bu nedenle bizim saptamamız da yanlış sayılmaz. Tüm cephesi eksiksiz olarak görülebilen bu sikke yardımıyla tapınağın Ion düzenli sütun başlıklarına sahip olduğunu da anlaşılmıştır. Ayrıca bu konuda bize yardımcı olan ikinci husus, Daha önce C Tapınağı olarak adlandırdığımız İmparatorlar Kültü'ne adanmış tapınağın İon düzenli olduğunun kesinlik kazanmasıdır. Architrav, friz ve korniş profilleri aynı olan bu iki yapı düzen bakımından da aynı olmalıdır.
Sonuç olarak Adada Tapınağı ile İmparatorlar Tapınağı'nın aynı dönemde ve aynı ustalar tarafından planlanıp inşa edildiği düşünülebilir. Kaynaklara göre İmparator Traianus M.S.114 yılında bazı Pisidia kentlerini ziyaret etmiştir. Buna göre tapınakların imparator bölgeye gelmeden bitmiş olması gerekir. Zaten tapınağın mimari bezemelerden yoksun oluşu ve sadeliği de stil bakımından M.S.114 yılı öncesini işaret etmektedir.
Roma Çağı'nda kentlerin bir imparator Tapınağı'na sahip olması ve ona bekçilik yapması o kent için çok büyük bir onur kaynağıydı. Büyük çabalarla elde edilen bu "Neokorosluk" unvanı Adada'ya verilmiş olmalıdır ki biri imparator Traianus, diğeri daha önceki İmparatorlar adına iki tapınak yapılmış olsun.
Traianus tapınağından sonra hemen karşısındaki sağlam kalabilmiş diğer iki tapınağa yönelmek yerine kuzeydeki yamaç üzerinde yer alan mezar anıtlarını ve tiyatroyu gezdikten sonra bu tapınaklara gelmek daha uygundur.